13 Temmuz 2011 Çarşamba

Her Derde Deva Bisiklet

Kopenhag dünyadaki yaşam kalitesi en yüksek şehirlerden bir tanesi. Her sene farklı kurumlar tarafından yapılan en yaşanabilir, en yeşil şehirler listesinde ilk onda yer alıyor. Şehrin bir başka özelliği de dünyadaki bisiklet dostu şehirlerden bir tanesi olması. Aynı zamanda dünyadaki en başarılı kamusal bisiklet programına sahip şehir. Bu özelliği geçtiğimiz yıllarda Uluslararası Bisiklet Birliği tarafından ilk bisiklet şehri ünvanı ile taçlandırıldı. Bu kapsamda 2008-2011 yılları arasında önemli etkinlikler düzenleniyor.

Kentteki bu yaygın bisiklet kültürüne "copenhagenize" adı veriliyor. Bunu başka şehirlere yaymak ve adapte etmek için çaba sarfediyorlar. Bu konuda önemli bir adım 2007 yılında atıldı. Danimarkalı kentsel tasarımcı Jan Gehl, Times Meydanı'nı yayalaştıran New York City Department of Transportation (DOT) tarafından, New York'ta yayalar ve bisikletliler için tasarımlar yapması için davet edildi.


New York City Department of Transportation'ın 
New York'ta başlattığı sokak rehabiltasyon 
çalışmaları sonuçlarını vermeye başladı. 
Jan Gehl de ekipte yer alıyor. 

Böyle bir kültürün yaygınlaşması birden olacak bir şey değil. Kopenhag'ta bu kültürün yaygınlaşması 100 seneyi almış ve bisiklet yollarını 27 sene önce yapmaya başlamışlar. Araçların yanı sıra bisikletler için ayrı sinyalizasyon sistemleri, bunun yanında bisikletlilerin aralarında anlaşmalarını sağlayan bir işaret sistemleri bile var.


Bisiklet kullananlar işaretle kendi aralarında anlaşıyorlar.

Kentte toplam 350 km bisiklet yolu var, bununda 40 km'si yeşil yol. Yaşayanların %37'si her gün evden okula ya da işe giderken bisiklet kullanıyor. Bisiklete binenler her iş günü Kopenhag'ta 1,2 milyon km yol yapıyor ki bu sayı iki kez aya bisikletle gidip-gelmekle eşdeğer.

Bisikletlilerin sola rahatça dönebilmeleri için yapılmış cep.


Bisiklet kullanımının özendirilmesi konusunda yapılan çalışmalar neticesini veriyor. Çalışmaların başladığı tarihten itibaren bisiklet kullananların sayısı %20 arttı, araba kullananların sayısı %10 azaldı. Ulaşım aracı olarak tercih edilmesinin en önemli sebeplerinden birisi kolay ve hızlı olması çünkü bisikletle kentte saatte 16 km hız yaparken, araba ile 27 km hız yapılabiliyor.

Bir yandan bunun bir de bedeli var. 1 km bisiklet yolu yapmak yaklaşık 1 milyon Euro'ya mal oluyor fakat bu sayı metro ya da kara yolu yapımında oldukça az kalıyor. 1 km'lik metronun yapılması 250 milyar Euro, kara yolu ise 12,5 milyon Euro'ya mal oluyor.

Özel Tasarımlar
Bisiklet kültürünün beraberinde getirdiği kente özgü bazı durumlara da göz atmak gerekir. Bunlardan birkaç tanesi şu şekilde.

Kargo Bisikletleri
Kopenhag adeta bir kargo bisikleti cenneti. 2 ya da daha fazla çocuğu olan ailelerin %25'i bu bisikletlerden birine sahip. Sahip olanların %50'si de çocuklarını taşımak için bunları kullanıyor. Yine şehirde yaşayanların %22'si arabaları yerine kargo bisikletlerini kullanıyorlar.

Kargo bisikleti ile çocuklarını taşıyan anne. 

Kopenhag sokaklarında sıklıkla rastlanan bir manzara.

Bir yandan sadece çocuklu ailelerin kullandığı bir araç değil. Kargo bisikletleri, postacılar, tamirciler, bir yerden bir yere yük taşıyanların başvurduğu önemli bir ulaşım aracı.

22-25 Haziran 2010 tarihleri arasında Kopanhag'ta gerçekleştirilecek Velo-city Global 2010 Konferansı'nda bir de kargo bisikleti yarışı yapılacak.

Poster tasarımı Mikael Colville-Andersen & Richard Melcher



Kargo Bisikletinden Satış
Kargo bisikletini çocuklu ailelerin yanı sıra seyyar satış yapmak isteyenler de sıklıkla kullanıyor.

Kargo bisikletinde kahve satışı.


Bisiklet Sayacı
1 Mayıs 2009 tarihinden beri Kopenhag'ın caddelerinde bisiklet sayacı var. Bisiklet yoluna yerleştirilen bir sensör ile geçen bisikletler sayılıyor. Anında sayaca günlük ve açıldığı tarihten itibaren kaç adet bisikletin geçtiği yansıtılıyor.

Bisiklet sayacının ilk yerleştirildiği günden bir fotoğraf. 

Sayacın yanındaki pompadan bisikletin inmiş lastiği şişirilebiliyor.


Kargo Bisikletleri için Park Yeri Tasarımı 
Kentte yaşayanların arabaları yerine tercih ettikleri bu araçlar güvenli park alanlarını hak ediyor. Bundan yola çıkarak başlatılan bir pilot proje ile bisikletler için fiberglas'tan araba şeklinde kapalı park yeri tasarlandı.



Gizli Park Yerleri
Bellahøj Yüzme Salonu'nun dışındaki bisiklet park yerleri binanın çevresindeki kaldırıma gömülmüş durumda. Bisiklet park edilmediği zaman rahatça görülebilen tasarım o kadar gizlenmiş ki alan dolu olduğu zaman görülmesi imkansız.


Aslında bu yeni bir fikir değil. 1970 yılında Arne Jacobsen aynı tasarımı Ulusal Banka binasının dışında kullanmıştı.

Arne Jacobsen'in tasarımı olan bisiklet parkı.



Metro'da Bisiklet Park Odası
Kopenhag'taki metro istasyonlarının tümünde bisiklet park odaları bulunuyor. Duvarda bir bar bulunuyor ve bisikletler bunun üzerine takılıyor.


IKEA'daki Kargo Bisikletleri
IKEA 2 sene önce Danimarka'daki şubeleri için yeni bir konsept başlattı. Firma, yaptığı araştırma sonucunda ülkedeki müşterilerinin %25'i mağazalara bisikletleriyle ya da toplu taşıma araçları ile geldiği ortaya çıktı.


Bunun üzerine IKEA birkaç adet bisikleti kiralanmak üzere park yerine ayırdı. Bundan sonraki amaç kiralama işini bisiklet dostu diğer şehirlerde yaygınlaştırmak.

Kopenhag Oyunu
Monopoly ile Danimarka'ya özel Bezzerwizzer oyunun karması olan yeni oyunda bisikletliler yerini çoktan almış. Kadın, erkek yalnız bisiklet sürenler, çocuklarıyla kargo bisikletine binenler, uzun bisikletleriyle yük taşıyanlar... Bir kentin bir kutu oyununa yansıması.



Tarih: 17 Haziran 2010 Kaynak: Copenhagenize.com, Kk.dk Derleyen: Emine Merdim Yılmaz
http://v3.arkitera.com/news.php?action=displayNewsItem&ID=54150

Dünya Bisiklet Tarihi


Bisiklet, motorsuz, iki tekerlekli, pedallı, insan gücü ile ilerleyen bir ulaşım aracı, çiftteker.

Bisiklet sporunda da kullanılır. Yarış bisikleti, dağ bisikleti, şehir bisikleti, motorlu bisiklet, BMX, yatay bisiklet (recumbent), çift kişilik bisiklet (tandem) gibi türleri vardır. Vitesli ve vitessiz türleri bulunmaktadır. İlk bisiklet 1791'de Sivrac'ın bisikletiydi. Bunun bir direksiyonu (gidonu) bile yoktu. 1818'de ilk defa gidonlu bisiklet bulundu (Karl Drais) ve 1839'da Mac Millan'ın ilk pedallı bisikleti buluşu bu günkü bisikletlerin taslağını oluşturdu.

Bisikletin Tarihçesi
İlk bisiklet çok ilkel biçimde 12. yüzyılda Çin'de görülmüştür. Fransız Sirvac yaptığı sağ ve sol ayakların itmesiyle yürüyen bisiklet yapmıştır. "Celerifere" adını taşıyan bu alet 1791 tarihlidir. Baron Karl Von Drais, Drais de Senerbol'un yaptığı bisikleti geliştirmiş ve bisiklete gidon eklemiştir. Bu bisiklet 1816 yılında yapılmıştır. Bu bisiklet tahtadan imal edilmiştir. 1818'de bisiklette metal kullanılmaya başlanmıştır.

Leonardo Da Vinci'nin çizimleri kullanarak ilk pedallı bisikleti üreten Kirkpatrick Mac Millan'dır. 1839-1840 yılları arasında İskoçya'da yapılan bu bisiklet, halen Londra Science Museum'da sergilenmektedir. 1855'te Fransız Ernest Michaux'un bisikleti pedalı etkin olarak kullanmıştır. 1870ten sonra geliştirilen yeni bisikletlere "Bicyole" denilmiştir. Bu modelde ön tekerliğin çapı bir ila 1,5 metre arasında değişmiştir.

İlk seri üretim bisiklet "Michaux Company" tarafından yapılmıştır. Şirket, yılda yüzkırk bisiklet üretiyordu. Bisikletin ilgi görmesi dönemin devletlerinin de dikkatini çekmiştir. 1800'lerin ikinci yarısında Fransa Savunma Bakanlığı bisiklet üretimini destek vermiş ve 1871'de imal edilen bisikletlerAlmanya ile yapılan savaşta kullanılmıştır.

Trufaut, içi boş kauçuk lastiğini bulmuş, bunu İngiltere'de eşit tekerlekli komple kadrolu, bilyalı ve milli bisikletlerin yapılması ve ardından ortadan katlanan portatif bisikletler izlemiştir.

İrlanda'da 1888 yılında havalı plastik biskletler piyasaya sürülmüştür. Bu durum, bisiklet endüstrisini geliştirmiştir. Bisiklet üretiminde kullanılan malzemenin fiyatının yüksekliği, işçilik maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle halka inememiştir. 1800'lerin sonundan fabrikaların artması ve seri üretimin hızlanmasıyla maliyetlerde yaşanan düşüş bisikletin geniş kitlelere ulaşmasını sağladı. Özellikle Fransa, Belçika, İngiltere, İtalya veİspanya'daki bisiklet fabrikaları bisikletin bu ülkelerde yaygınlaşmasına ve bisiklet sporunu gelişmesine önayak olmuştur.

2. Dünya Savaşı'nda Avrupa ülkeleri bisikleti askeri amaçla (ordu süratinin artırılması) kullanmışlardır.

Finlandiya Ordusu, 1944 Teker Çaplarına Göre [değiştir]Bisiklet tipleri birkaç farklı şekilde sınıflandırılabilirler. Bunlardan birisi tekerlek çaplarına göre sınıflandırmadır. 3 teker çapı şu anda çok yaygın olarak kullanılmaktadır. Bunlar: 622mm (28¨), 559mm (26¨), 406mm (20¨). Bunların dışında 27¨ çapındaki tekerlekler uzun yıllar boyunca yol bisikletlerinde kullanılmıştır. 584mm çaplı 650B olarak tanımlanan tekerlekler de son zamanlarda bazı üreticiler tarafından kullanılmaya başlanmıştır.

Teker çapı sınıflandırmasına göre 28¨ teker çapına sahip bisikletler yol bisikleti, 26¨ teker çapına sahip bisikletler dağ bisikleti olarak kabaca tanımlanır. 20¨ tekerlere sahip bisikletler BMX bisikletleri 19¨ hacı bisikleti olabildikleri gibi, farklı 3 tekerlekli hatta 4 tekerlekli bisikletlerde ve yatay bisikletlerde sıklıkla kullanılırlar.

Kullanım Amaçlarına Göre
Bisikletler kullanım amaçlarına göre de sınıflandırılabilirler. Teker çapı ne olursa olsun, ince tekerli ve daha nahif yapılı, asfaltta kullanıma yönelik yapılmış bisikletlere yol bisikleti denir.

Gene teker çapı 622mm ya da 559mm olmasına bakılmaksızın (genellikle 559mm olur), sağlam gövdeli ve dayanıklı parçalardan yapılmış, daha kalın lastiklerin kullanılmasına izin veren bisikletler araziye uygundurlar ve bunlara dağ bisikleti denir. Dağ bisikletlerinin ön süspansiyonlu, ön ve arka süspansiyonlu, süspansiyonsuz tipleri olabilir. Süspansiyon miktarına ve olup-olmamasına göre bisiklet kullanım alanları değişebilir.

Teker çapı 622mm ya da 559mm ve son zamanlarda da 584mm olarak üretilen bazı bisikletler, uzun yollarda kullanılmak üzere üretilirler. Bu bisikletlerin ön ve arka kısımlarında çanta taşımaya imkânları vardır. Çamurluklar, rahat sele ve gidonlar kullanırlar. Tek amacı uzun mesafelere binicisini ve binicinin eşyalarını taşımak olan bu bisikletlere tur bisikleti denir.

Teker çapı Türkiye'de 28¨, Fransa, İtalya, İskandinav ülkeleri gibi bölgelerde ise 650B olan bazı bisikletler vardır ki bunlara şehir bisikletleri denir. Bu bisikletlerin çoğu zaman ön ve arkalarında sepetleri, dinamolu ışıklandırma sistemleri vardır. Avrupa'nın pek çok yerinde genç-yaşlı insanlar şehir içindeki işlerini görmek, bir yerden bir yere gitmek, yük taşımak için bu bisikletleri kullanırlar.

Asıl amacı akrobasi ve bazı özel yarışlar olan, sağlam yapılı ve 20¨ tekerlekli bisikletlere BMX bisikletleri denir. Bu bisikletler 1980'li yıllardan itibaren ortaya çıkmış ve bütün dünyada popülerlik kazanmışlardır.

İki sürücünün aynı anda binmesine müsaade eden bisikletlere tandem denir. Tandemler uzun turlardan kısa arazi yarışlarına kadar pek çok farklı alanda kullanılabilirler.

Sürücüsünün arkasına yaslanmasına hatta bazı durumlarda yatar pozisyonda durmasına müsaade eden bisikletlere yatay bisiklet denir. Yatay bisikletler Türkiye'de yaygın değildir. Yatay bisiklet kelimesi bile bilinmemektedir. Yatay bisikletin İngilizce'si Recumbent'dir.

Sadece tek bir tekeri olan bisikletler de vardır. Iki teker karsiligi kullanilan Ingilizcesi "bicycle" olan bisiklet ,tek tekerden olustugu icin Ingilizcedeki "unicycle" kelimesinin karsiligi olarak unisiklet kelimesiyle tanimlanmaya baslamistir. Eskiden sirklerde gosteri amaciyla kullanilan unisikletler,son yillarda sokak hareket yarismalardan unisiklet basketbolu,hokeyi ve dag unisikleti anlamina gelen "Muni" kategorilerine kadar genis bir alana yayilmis ve giderek dünyada popülerlik kazanmışlardır. Tek tekerli bisiklet,yani unisikleti kullanmayı öğrenmek normal bisiklet kullanmaktan farklıdır.

İş bisikletleri özellikle yük taşımak için üretilirler. Bazıları yüz kilo ve üstündeki yükleri taşıyabilecek kadar sağlamdır. 2 veya 3 tekerlekli modelleri vardır. Bisikletin gövdesinde bulunan boş kısımda, hizmet ettiği şirketin reklam tabelasını taşıyabilirler.